14 Ağustos 2007 Salı

Kimler Kemalist


Hüseyin DEDESOY


DERSIM FORUM Tarih, gün ve saat : 18. Subat 2005 15:17:13:


Kürtlerin Türklerle Kardeşliği Neye Dayanıyor.?


Kürt aydınları ve siyasetcileri kendi entellektüel cıkmazlarını ve darliklarının bedelini karşısındakileri Kemalist'likle suclayıp onlara bu şekilde saldırarak gidermeye calışırlar. Bunu daha önceleri sol düşünce mensuplarına karşı yaparlardı. Şimdilerde ise Özellikle Alevi kökenli ve DERSİM merkezli Kırmanc-Zaza yada Kurmanc düşünür ve aydın cevresine karşiı yapıyorlar. Bu düşüncenin altındakı yatan ana fikirse aslında Kürtlük ve Kürdistanlıktan öte İslam merkezli müslümanlıktan kaynaklanan bir bakış acısının ürünüdür.

Onların Kemalist'lik diye sucladıkları ve karşı cıktıkları düşüncenin kendisi aslında dikkat edildiğinde İslamla celişen düşüncelerdir, yani onlar icin islamı red eden her fikir ve kişi kemalist oluyor. Aynı mantığı Türk kökenli islami düşünce savunucularıda yapıyor ve söylüyor.

Şimdilerde ise yeni bir kavram türemiş, yok efendim Dersim'de ve Dersim'lilerde, yani KIRMANC - KURMANC Aleviler "Kemalist Alevilik" yapıyorlarmış (nedemek oluyorsa). Dolayısıyla bu mantığa göre Aleviliği savunmak, yada Dersim-Kurmanc kimliğini ortaya cıkartmak Kemalistlik oluyormuş. Her ne hikmetse bu insanlar tarihten beri merkezi iktidarla en iyi anlaşan ve hep onların hizmetinde bulunan kendileri olduğu halde ve DERSIM'liler de hep Merkezi iktidarla celiştikleri - catıştıkları halde yine suclu ve Kemalist olan Dersim'liler yada Alevi - Kurmanclar oluyor.

İsterseniz biraz tarihe gidip belleğimizi yoklayıp hafıza tazeliyelim ve bakalım Mustafa Kemal'le kim daha cok anlaşıyormuş ve kim Kemalistmiş:

1919-1924 yılları arasında Türkler Mustafa KEMAL önderliğinde yeni bir Türkiye Cumhuriyeti kurma calışmalarını sürdürürken, Kürtler de doğuda bağımsız bir Kürdistan icin harekete geçmişlerdi. 1919’da Paris’te başlayan Sevre anlaşması diye bilinen barış anlaşmasında Türklerin yanısıra Kürtler ve Ermeniler icin de bağımsız bir devlet yada Kürt ve Ermenileri kapsayan federal bir devletin kuruluş olanakları araştırılıyor Kürt delegeleri bu konuda önerilerde bulunuyorlardı.

Doğuda Bağımsız Bir Kürt ve Ermeni devletinin kurulabileceğinin haberini alan Mustafa Kemal 10-13 Temmuz 1919 tarihinde ERZURUM da Tüm Kürt illerinin temsilcilerinin cağırıldığı bir kongre düzenler ve kongrede aynı dini inancları paylaşan Müslüman din kardeşleri olarak Kürtlerin Türkler den ayrılmıyacaklarının sözünü alır ve karara bağlar. Fakat bu kongreye DERSIM ve cevresindeki (Sivas-Kaysri-Maraş-Malatya) Alevi Kurmanc temsilcileri katilmazlar. Genc Türk lideri Ordaki bulunan Kürt delegelere "Neden Dersim delegelerinin burda bulunmadığını" sorar Kürtlerin verdiği cevap ise "...paşam onlar Kızılbaştır..., onlar bizimle, bizde onlarla asla birlikte olmayiz…" yanitini verirler.

Cünkü yüz yıllardan beri Osmanlı'nın askerliğini ve savaşcılığını İslam adına Kürtler yapmışlar ve Kızılbaş diyede önce Dersim ve Cevresinin Alevi Kürtlerini ve Zazalarını kesmişler, İdrisi Bitlis gibi Yavuza Danışmanlık ve akıl hocalığı yapmış, Arap cöllerinde hırıstıyanları Bozguna uğratmış Selahattin Eyubi gibi önderler cıkartmış olan bu Kürtler Dersimli Alevi-Kurmanc ve Zazalarin kimler olduklarını cok iyi bilirler.

M. Kemal Erzurum kongresinden sonra Sivas'a gecerek, Dersim ve cevresinin Alevi- Kurmanc'lariyla da 4-12 Eylul 1919 Sivas’ta benzeri bir kongre düzenlemek ister. Sivas kongresine ise yanlızca birtek Alevi-Kurmanc delegesi olarak Sivas'tan Alişan Bey katılır ve orda bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasından yana olduğunu bildirir. Ciceği burnunda Genc Türk lideri ilk diplomatik yenilgiyi İşte O Kemalist Dediğiniz Alevi-Kurmanclardan alir.

Sivas kongresi istediği gibi gecmesede Mustafa KEMAL Ankara’ya döndüğünde doğu illerinin temsilcileri adina Paris Barış Konferansına gonderdiği mesajlarla Kürt ve Türklerin hepisinin müslüman olduklarını ve bir birlerinden ayrılmak istemediklerini bu nedenlede Kürtlerin ayrı bir devletten yana olmadığını bildirir. 20 şubat 1920 de Kürt ve Ermeni delegasyonları adına Serif PAŞA ve Bogos NUBAR'ın barış konferansına sundukları anlaşma da bu anlamda gecersiz sayılıyor ve Kürt delegasyonu gorevinde istifa eder.

Buna ragmen 10 Agustos 1920'de İmzalanan Sevre anlasmasına göre Kürtlerin varlığı kabul edilir ve Kürtlerin yoğun yaşadıkları bölgede bağımsız bir Kürt devletinin kurulması ön görülür. Bunun icinde bir heyet oluşturulup araştırma yapmak icin bölgeye gönderiliyor.

Mustafa KEMAL Ankara’da yanına aldığı 72'ye yakın Kürt millet vekiliyle birlikte(aralarında Dersim mepusu Mıcoağa ve Diyapağa da bulunmaktadır) gecici hükümetini ilan edip TBMM calışmalarını yürütürken, Başında Kocgirili Alişer EFENDİ , Dr ; M.Nuri DERSİMİ ve Seyit RIZA nin bulunduğu Sivas ve Dersim yöresinin Alevi-KURMANC önderleri de Dersim-HOZAT’ta 15 kasım 1920'de merkezi bir kongre düzenlerler ve Ankara hükümetin de Sevr anlaşması gereği DERSİM bölgesinde muhtari özerkliğin kabulu, Alevi-Kurmanc illerinde ki (Elazig,Malatya,Sivas,Erzincan) kurmanc mahkumlerın serbest bırakılmasını ve bölgedeki Türk askeri güclerinin geri cekilmesini aksi taktirde 60 000 lik hazır silahlı gücleriyle bunu zorla yapacaklarını iletirler.

Ankara hükümeti tarafında herhangi olumlu bir girişimde bulunulmadığını gören bu Alevi-Kurmanc önderler Dersim’de hareketle, Erzican, Elazığ, Malatya ve Sivas'i Kapsayan bağımsız bir bölgesel özerklik Projesiyle 1921 baharında saldırı için hazırlıklara girişirler fakat Mustafa Kemal onlardan önce harekete gecer ve saldırıyı başlatır. 6 Mart 1921 de Atatürk iktidarının ilk "kürt isyanı" diye bilinen KOCGİRİ ayaklanması 17 Temmuz 1921'e kadar sürer .Hareket bastırılır, Önderleri tutuklanır bölgede büyük katliamlar yaşanır ve ilk Kurmanc sürgünleri burada başlar. Hareketin üç önemli lideri Dr.M .Nuri Dersimi, Alişer Efendi ve karısı Zarife Hatun ise Dersim’e siginirlar.

Bu ayaklanmaya Dersim Kurmancları dışında hicbir bölgenin Kürtleri katılmaz tam tersine Mustafa Kemal'i destekleyen 72 Kürt millet vekili Ankara hükümetine onay verir. Cünkü Ankara hüketi onlar icin Türklerin ve Kürtlerin Müslüman-İSLAM hükümetidir. (Tıpkı bugün Talip Erdoğan'a sahip cıkıldığı gibi) M.Kemal TBMM de yaptığı bir konuşmada millet vekillerine şunu söyler '...sizden rica ediyorum ,Türk değil müslüman, hatta osmanlı deyin…hepimiz halifete bagliyiz .... »

23 Temmuz 1923'te Yapılan Lozan anlaşmasıda Türkiye delegasyonu olarak Türkleri temsilen İsmet İnonu ile Kürtleri temsilen de Diyarbakırlı Zülfüzade Zülfü bey gitmişlerdir ve orada Kürtlerin ayri bir devlet kurmak ismediklerini TBMM hukumetinin Türklerin ve Kürtlerin hükümeti olduğunu savunmuşlardir. Yine 80 yil sonra Strazbourg'ta Kürt eski Millet vekilleri Leyla ZANA ve Diyerlerin Avrupa Parlamentosunda soyledikleri gibi."...Biz Kğrtler azinlik degil tam vatandaşız, Türklerden ayrılma ve ayrı bir devlet kurma diye bir düşüncemiz yoktur , Kürtler ve Türkler kardeştir…" her zaman zaten kardeş oldunuz. Ama kemalist diyede hep başkalarini sucladiniz.

Lozan anlasmasindan sonra Turkiye Cumhuriyeti’nin kurulusunu ilan eden Mustafa Kemal « Turkiye Turklerindir » siloganiyla hareket etti, yine bugunde Turkiye yetkililerin soyledigi ayni sey degilmi. Birtek sorun var oda bir turlu yok edemedikleri su Dersimin basini cektigi Alevi-kurmanclar. Onlarida haledebilseniz Turkiye'yi Turk ve Kurt Musluman kardesleri olarak ilelebet goturursunuz.

Simdi soruyorum o kemalist oldugumuzu idda eden buyuk Kurt dusunur ve aydinlarina; Kim kemalist oluyor? Turkiye'nin bolunmez butunlugunu Erzurum kongresinde buyana savunan sizler mi, yoksa M. Kemalin Yuzune dahi bakmiyan Kocgrili onderlerden, Seyit Rizaya… dar agacina 70' ini geckin yasiyla giderken." Su Turklerin ve Kemalin hilesiyle bas edemedim, bu bana dert oldu. Ama size de boyun egmedim ya buda size dert olsun" diyen O yasli cinar mi kemalist, yoksa daha mahkemede agzini acar acmaz "Turk analarindan ve babalarindan ozur diliyorum, benim anamda Turktur." diyen, sizin o ulusal onderiniz mi kemalist.?


Hüseyin DEDESOY.


Not: daha geniş bilgi için ' 1900 lerden Mustafa Kemale...' başlıklı yazıya bakınız.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Gücünüz yetiyorsa gelir bir karış toprak alırsınız. O bir karış için milyonlar ölmeye hazır. Öldürür bizi yok edersiniz o zaman toprak sizin olur. Yaşadığımız nefes aldığımız sürece bu vatandan bir karış toprak alamazsınız.

bülent dalkılıç dedi ki...

Gücünüz yetiyorsa gelir bir karış toprak alırsınız. O bir karış için milyonlar ölmeye hazır. Öldürür bizi yok edersiniz o zaman toprak sizin olur. Yaşadığımız nefes aldığımız sürece bu vatandan bir karış toprak alamazsınız.