19 Temmuz 2007 Perşembe

Keklikler, Devlet ve Aleviler. Son 30 yil.


Keklikler, Devlet ve Aleviler. Son 30 yil.

Makale yazari: Bertal Kahraman Tarih, gün ve saat : 19। Temmuz 2007 14:14:26:

Huseyin Demirtas, Yeni Şafak'ta İbrahim Karagül'ün yazdigi makaledeki iddiasini aktararak su soruyu soruyor. “CHP-MHP ve Aleviler Arasında Dayanışma Hattı mı Oluşturuluyor?”
Uzun vadede proje sadece CHP-MHP yi kapsamasa da, kisa vadede, ozellikle 22 temmuz 2007 secimleri icin kisa vadedeki proje budur।

Turkiye Derin devletinin, yada "gercek devletin" veya Genelkurmayinin yillardir Aleviler konusundaki projesi uc asagi bes yukari bu cercevededir.
Kisaca ozetleyecek olursak: Turkiye 1980 lerden itibaren Alevilerin Turkiyenin toplumsal ve yapisal gelecegindeki rollerini belirledi. Bu rollerin pratige uygulanmasi icin oncelikle Alevilerin onundeki Bariyerlerin asagi indirilmesi ( Kaldirilmasi degil) alcaltilmasi karari alindi. Golbasi Toplantisi bunun kamuoyuna ve Alevi kitlesine deklere edilmesi idi. O toplantiyla bu yeni donemin Aleviler konusundaki projesi kamuoyu onune cikarilarak uygulamaya kondu.
Bu karar bir dizi projenin uygulanmasini gerektiriyordu.
Yeni donemde olusacak Alevi orgutlenmesinin kontrol disina cikmamasi gerekiyordu। Bunun tedbirleri alindi.

Olusacak yeni orgutlenme doneminde Alevi kitlesinin Devletci yana cekilmesi gerekiyordu. Bunun da tedbirleri alindi ve uygulamaya kondu.(Madimak katliami dab u cercevede devletce gerceklestirildi- “Seriattin serrinden Onlara siginilmasi” saglandi)
Bu projenin adim adim uygulamasini, biraz gerilere giderek olup bitenleri ve bu gune nasil gelindigi incelenerek acikca gorulebilir।

Devlet ust katlarinda hazirlanan bu tur projeler her zaman kamuoyu onunde aciklanarak ytururluge konmaz, ancak bu proje ayni zamanda Aleviler acisindan bir yeniden duzenleme yada bir diger deyisle, ‘Toplum muhendisligi’ projesi oldugu icin ve Alevilerin bu projede rol oynamalarinin beklentisi dolayisiyla kamuoyunca bilinmesi ve Alevi toplumunun reflekslerinin kontrol ve yonlendirilmesi esasina dayandigi icin ilk once bu reflekslerin ve tepkilerin bilinmesi gorulmesi gerekiyordu। Bu nedenle isin bu bolumu kamuoyu onunde yurutulmeyi gerektiriyordu. Elbette bunun bir baska yonu de vardi.

Alevi toplumunun projeye aktif katilimi saglanmaliydi. Alevilere “Devletin seffaflastigi” Aleviler acisindan nihayet! Demokratik ve tarafsiz davranmaya baslandiginin hisettirilip, toplumun butununun de buna inandirilmasi gerekiyordu. Bu projenin basari sansi, Alevi toplumun ne sekilde ve ne kadar yonlendirilip, kontrol edilebildigiyle ilgili idi.
Elbette devlet bu surecte, her seyi sansa birakamazdi, Projenin sahipleri, kendi “Alevilerini” bulup onlari orgutlemek ve bu yontemle henuz ne oldugunu anlayamis Alevi kitlesinin kafasini bilincini en basindan bulandirip, en azindan geriden gelecek nisbeten ozgun Alevi orgutlenmelerinin de bu modele uygun davranmalari konusunda bir rehberlik ve baski unsuru gibi rol oynamasini saglanmaliydi। Izettin Dogan, Fermani Altun tiplemeleri dogrudan bu rolu ustlenmis kimselere ornektir.

Ikincisi, Alevilik konusunda olusacak yeni kamuoyu ve aydinlanma, bilgi dolasimi, kendini toplumunu, yogun sehirlesme donemindeki Alevi yasaminin da yaratmis oldugu mevcut kargasa icinde Alevilerin bilincinin yeniden disayni icin de ikinci bir gurup devreye sokuldu, kendiliginden bu gorevi yuklenenler de desteklenerek toplum gozunde “parlatildi” ve bu ikinci topluluga ilave edildi।

Karacaahmet sultan dernegi, cercevesinde coreklenmis Cemal Sener, Ismail Onarli, Baki Oz gıbıler de bu kesıme ornek olarak dusunulmelıdırler.
Kesimin biri dogrudan Aleviligi “gercek islam” soylemiyle Camiye isitirken oteki kesimi “Gercek Turk” soylemiyle Turk milliyetciligine isindirma gorevini yurutuyorlar.
Bu ugursuz gorev hala bu gun bu cevrelerce hayli basarili bir sekilde yurutulmektedir। Bu iste cok ilginctirki esas olarak Kurt ve Zaza kokenli “keklikler” kullanilarak hem Turkmen kokenli Alevilerin disindakilerin de “Turkmenlestirilerek” once Sulandirilmis ve devletci bektasiligin Alevi NORMU olarak sunulmasi, ardindan da “Alevilik Turkmenliktir” zirvasiyla Dersim Kizilbaslari, ve diger Kurt Alevilerin etnik kokenleri konusunda da asimile edilmesinin zemini yaratiliyordu.

Bir tasla “bir kac kus vurmak” diye de soylenebilecek bu tavir, Ozellikle Dersimli Zaza- Kizilbaslarin aslen Turkmen olduklari, dillerini unutarak, Zazalastiklari tezleri yillardir Cemal Sener (kendisi de aslen gunushaneli bir Kizilbas Zaza ailedendir” Ismail Onarli, ki kendisinin Sehy hesananli oldugunu iddia ettigine gore Dersim Kizilbaslarindan olmalidir, Baki oz, bunlarin Tamami, kendilerine esas olarak Dersim Kizilbaslarini, Turkiye Cumhuriyeti Devletinin 1938 de katliamdan gecirip, katliam sonrasi surgunlere yollayarak buyuk oranda toplumsal dokusunu bozdugu kizilbasligin nerdeyse merkezi durumundaki Dersim ve Dersimlilerin Katliamdan geriye kalanlari bitirmek icin gorev yuklenmis svas alani capulcusu gibi islev goruyorlar.
Dersim ve Dersimli Kizilbas-Zaza’nin Turkmenligi uzerine “yemin- billah “ kitaplar makaleler, TV programlari Radyolarda “Talk- Back” programlari, Internet siteleri ve forumlari, ve de Cakici gibi cetecilerin Bagislarini Kabul eden Karacaahmet sultan dernegi, destekli faaliyetleri halen daha ayni cizgide surup gidiyor।

Kisaca Aleviler hem Islamiyete isitiliyorken, hem de Turkluge dolayisiyla milliyetcilige (kimileri milliyet kelimesinden kendi donek sol gecmislerinin utancindan Ulusalci demeyi tercih ediyor) eklemlendirildiler. Bunun bir baska ayagi da “Kurt boluculugu” korkusuyla sagduyusu koreltilmis Alevi kitlesinin gozunun onunde Alevilerin selcukludan beri Aleviligin- Kizilbasligin tek basina merkezi ve dayanma gucu olmus Dersimin adim adim bosaltilmasi ve bu bosaltma asimilasyon cabalarinin da Alevi destegini alarak yapiliyor olmasina bakmak yeterlidir. Alevilerin bilinci bulanmis, vicdanlari “Seriat ve Kurt ayrilikciligi” korkusuyla koreltilmistir. 72 milleti bir goren anlayis su an “Tek Millet, Tek dil, Tek Din” anlayisinin mimarlarinca tedavulden kaldirilmistir. (Bunu elbette Alevi orgutleri baglaminda soyluyorum, yoksa siradan bir koylu, kasabali alevi icin degil).
Ne kadar Basarili olmustur bu proje?

Cemevlerinde Alevilikle hic bir alakasi olmayan, Bir devletin veya toplumun ulusal sembolleri olmak disinda hic bir ozelligi olmayan Mustafa Kemal resimleri, Turk bayraklarinin abartili boyutlarda, Alevi inanc sembollerini (Hz। Ali, Haci bektasi veli, Pir Sultan abdal gibi) golgede birakir boyutta asili bulunmassi, Bunlarin onunde Cemlerin gerceklestiriliyor olmasi ve bunu sorgulamanin neredeyse Aleviligi sorgulamak tan daha agir bir suc gibi algilanmasini hatirlatmak sanirim bir fakir verir.

Hic bir camiide, Parasini imamini devlet butcesinden saglamis olan camiide bu sembollerin (Bayrak ve Ataturk posterleri) bulunmasi soyle dursun dusunulmesi bile mumkun degilken Kabul edilemezken, Alevi cemevlerindeki bu durumu neyle aciklayabiliriz?
Alevilerin vatanseverligi ve kemalizmiylemi?
Soz konusu olan Tek tek Alevilerin ozel yasamlari, evleri is yerleri yada politik tavirlari degil। Alevilik kurumu ve yoludur. Demekki 1920 lerden once Alevilik yarim imis! (Mustafa Kemal ve Osmanlinin bayragi soz konusu degildi)

Bir baska gosterge: son secim donemi icinde olup bitene, “cumhuriyetci- Laiklikci!” yada “Topumsal refleksci” mitinglerine bakarak bir fakir sahibi olabilinir.
Alevi kitlesinin Turkiyenin sosyal ve politik yapilanmasinda cok ileri gitmesi, beklenen den fazla guc kazanmasi onlenmeli bir baska deyisle kontrol altina alinmaliydi। Bunun da onlemleri alindi ve hayata gecirildi.

Ozellikle birer sivil toplum orgutu, birer cemaat orgutu olmasi gereken on milyonlarca Alevinin turkiye siyasi hayati uzerinde, Toplumun gelisme yonu uzerinde “Fetullah Gulen cematti” kadar bile hukmunun olmamasi bunun ne kadar basarili bir sekilde uygulanmis oldugunun en acik gostergesidir।

Alevilerin Devlete isindirilmasi, devletin gercek sahipleri ve asli unsurlari olduguna Alevi toplumu inandirilmaliydi. Bu da buyuk oranda basarildi.
Alevi Toplumun olasi Kurt muhalefetiyle dirsek temasina girmesi kesinlikle onlenmeliydi ( Zaten en onemli amaclardan biri buydu) hatta Kurt muhalefetine dusman hale getirilmeliydi। Bu da cok onemli oranda basarildi.

Butun bunlardan sonra Alevi kitlesine Turkiyenin yapisal mekanizmasinda politik ve sosyal yapisindaki yeri, yukarida tarif edilen noktalara gelmis olacakti। Bugun o noktaya gelinip gelinmedigi elbette tartisilir ama, bu konuda epey mesafe katedildiginin cok tartisilacak yani kalmadi inancindayim.

Esasen daha genis bir sekilde bunun NASILLARI, ve NICINLER yazilmalidir Ancak gelinen sonucta bu onumuzdeki secimde en az temsil edilebilinecek, hatta HIC temsil edilemiyecek kitle Maalesef kabul etmeliyizki Alevi Toplumudur. Bunun da nedenleri ve nasillari tartisilmalidir.
Alevi Toplumun su son 30 yillik gelismeleri bir butun olarak degerlendirip, ne yana yonelmesi gerektigine karar vermesi, aksi halde Alevi kitlesinin eskisdinden cok daha bolunmus olarak ve de daha cok guc kaybederek, Turkiye toplumsal hayatinda dikatte alinmayabilecekler arasina yeniden doner।

Aleviler samimi olarak kendilerine sormalidirlar.
1920’lerden beri toplumumuz bu Laaik ( siz bunu dinin devlet kontroluna alinmasi olarak anlayin) Cumhuriyet ten ne gibi hizmetler aldi?
Yasakli ve sakincali bir inanc gurubu olmaktan baska.
Bertal Kahraman
19/07/07

Hiç yorum yok: